8 Mart 2008 Cumartesi

Şeytan Ruhlu Mortimer


Ne adamdı ama Mortimer... Gözünü kırpmadan onlarca insanı öldüren, yüzlercesini aldatan, dolandıran, kandıran, onlarca aileyi gözleri yaşları ve yürekleri yaralı; kaybettikleri için ağlar halde bırakan Mortimer.... Kılıktan kılığa giren, her türlü sahteciliğin, kaçakçılığın dehası olan Mortimer... Bütün bunları yaparken gözünü kırpmayan, arkasını döndüğünde en ufak hissiyat taşımayan, hiçbir şey olmamış gibi sevgilisinin yanına koşan Mortimer... Şeytan Ruhlu Mortimer!

O'nun ismini Mortimer olarak biliyoruz. Ama hiç emin değiliz. Çünkü o bir sahtekar, o bir düzenbaz; ama kesinlikle bir dahi! Yaptıklarıyla herkesi saf dışı bırakan, hatta dostumuz, yoldaşımız Zagor'u bile dehşete düşüren, kin kusturtan bir dahi bu adam. Zagor, O'nu iki defa elinden kaçırdı. Evet, belki yaptığı tüm şeytani planları bozdu. Tüm şeytani planları demememiz lazım aslında, bizden habersiz (!) yaptığı neler vardır kim bilir... Hemen hemen tüm düşmanları için "Yaptıklarının bedelini ödeyecek, Zagor'un sözü bu!" diyen Zagor, arada bir yatağından tedirgin şekilde kalkıp, kötü rüyalar görüyor ve bu yüzden Çiko'ya eziyet ettiriyorsa sebebi Mortimer'dir. Arada bir Darkwood'daki kabilelere gidip sıra dayağı çeken Zagor'a, bu eylemi yaptıran sinirin kaynağı da Mortimer'dir.

Mortimer'in yaptığı en şeytani şey, ağaca bağlı onlarca askeri, gözlerini kırpmadan, tereddüt etmeden, teker teker o şeytani silahı ile öldürmesidir. Bakalım, LAL Zagor 72. sayıda ne hatlar yiyecek.
71. sayıda Dokumacı'nın gölgesinde kalarak "bifteğin yanındaki garnitür" imajıyla karşımıza çıkmıştı Mortimer. Ama o ne şeytandır ki, bu sayıda mutlaka bir yolunu bulup hem Dokumacı'yı, hem de Zagor'u atlatıp kurtulmanın yolunu bulacaktır.
Zagor da her gece kabuslar görmeye devam edecek ve özellikle Mohawk kabileleri bunun ızdırabını her sıra dayağında hissedecektir.

Hiç yorum yok: